nice yıllara
pek sevmedim.
performansı ve oyunun üslubunu sevdim aslında ama konu ilgimi çekmediğinden toplamda hayranı olamadım.
tiyatro: istanbul devlet tiyatrosu
yazı kalır
pek sevmedim.
performansı ve oyunun üslubunu sevdim aslında ama konu ilgimi çekmediğinden toplamda hayranı olamadım.
tiyatro: istanbul devlet tiyatrosu
sevmedim.
oyunun, tesadüfen ilk gösterimine gitmemizden de kaynaklı olabilir; roller falan pek oturmamış, oyuncular sahneye çok hakim değil gibiydi. bu durumlar biraz da olsa gözüme battı. shakespeare’in bu oyununu daha önce izlememiştim, okumamıştım ve hatta duymamıştım bile. oyunun kendisini de çok sevdiğimi söyleyemem. bunlar bir araya gelince de genel olarak sevmedim oyunu.
tiyatro: istanbul şehir tiyatroları
sevdim sayılır.
zeynep esmeray‘ın tek kişilik gösterisi. esmeray’ın kendi hayatının belli bir dönemine(kestirme dönemi) ait hikayelerinden oluşan gösterisi içerik açısından benim için bir ilk oldu, iyi oldu.
sevdim sayılır.
kerbela olayı‘nı daha önce ne okumuş ne de dinlemiştim/izlemiştim. en azından konuyu öğrenmek açısından iyi oldu izlemem.
tiyatro: istanbul şehir tiyatroları
çok sevmedim.
açıkhavada tiyatro izleme hevesimi gidermiş oldum bu sene için fakat ses düzeni kapalı salonlardaki kadar iyi değildi, bu sebeple de olabilir çok sevmemem. bunun haricinde danslı/müzikli bir oyun olması itibariyle açıkhavaya uygun ve ‘eğlendirme’ dozu fena değildi. ibb şehir tiyatroları, bu programa dahil edeceği oyunları belirlerken sanırım ‘eğlendirme’ kriterini ilk sırada tutmuş. gelgelelim cemil topuzlu açıkhava sahnesi ‘nin oturma düzeni/koltukları, oturarak uzun uzun tiyatro izlemeye pek uygun değil. sandalyelerin rahatsızlığı ve sıra aralarının dar olması eski sahnelerin ortak sorunu olsa gerek…
tiyatro: istanbul şehir tiyatroları
bu biraz sertti.
‘festival filmi’ biliyorum da bu derece ‘festival tiyatrosu’ ilk kez izledim 🙂
tiyatro: istanbul tiyatro festivali kapsamında toksikoman kolektif tarafından sahnelendi.
sevdim.
festival kapsamında izlemeyi planladığımız 6 oyunun yarısının iptal olmasından ötürü bahtıma mı sövsem yoksa iksv’yi mi kutlasam bilemiyorum. atarımı yaptıktan sonra belirtmek isterim ki en azından bu oyunun iptal olmamasına sevindim.
tiyatro: istanbul tiyatro festivali kapsamında oyunbaz tarafından sahnelendi.
sevdim sayılır.
bu oyunu izlemeden önce keşke düz bir hamlet izleyebilmiş olsaydım ama olmadı. istanbul tiyatroseverleriyle yarışamıyoruz paşam, devlet tiyatroları hamlet oynadı bu sezon ama yer bulmak ne mümkün!
oyun başlar başlamaz öncelikle televizyondan bildiğimiz, yalan dünya’nın çağatay’ı hakan meriçliler‘i sahnede o ses tonuyla canlı canlı konuşurken görünce hafiften bir gülme geldi ama sesli gülmedim; yüzümde ancak bir tebessüm belirse de içimden hafif hıkhıklayarak güldüm, o şekil. neyse ki dizideki rolünden kopararak izlemeye devam edebildim kısa bir süre sonra..
müzik, şarkılar, sonlara doğru tüm salonu kaplayan bir görüntü efekti, sahnede ateş yakılması da iyiydi, oyundan çıkınca dumanaltı bir kahvehaneden çıkmış gibi hissettim 🙂 (gerçi sahnedeki ateşi erikli damacana suyla söndürdüler ama..)
tiyatro: istanbul tiyatro festivali kapsamında istanbul devlet tiyatroları tarafından sahnelendi.
sevdim sayılır.
netaş tiyatro topluluğu tarafından sahnelenen bir oyun. asıl işi tiyatro/oyunculuk olmayan, bilişim sektörü profesyonellerinin bir ürünü olduğu hesaba katılırsa gayet başarılı sayılır.
tiyatro: netaş tiyatro topluluğu
sevdim sayılır.
bir şehre, daha doğrusu istanbul’a aşık bir adamın çocukluğundan yetişkinliğine kadar şehirle olan ilişkisini izliyoruz. özlem, coşku, heyecan, hüzün, sevgi gibi duygular arasında sürekli geçiş yapan oyuncuyu* başarılı buldum. 50-60 yıl öncesinin istanbul’unu anlattığı için hikaye masal gibi geliyor, o denli farklı.. bir şehre böylesine methiye düzülmesi ya çok hoşuma gitmedi ya çok abartılı geldi, nedenini tam anlamadım ama biraz sıkıldım izlerken.. çılgınlar gibi eski istanbul aşığı iseniz, tabii ki izleyiniz.
tiyatro: istanbul şehir tiyatroları