bunlar niye bu kadar pahalı!
adam: bunlar niye bu kadar pahalı!
tezgahtar: efendim?
a: niye bu kadar pahalı bu? 11.5 lira diyor (bi sandvici gösterir).
t: evet efendim ama…
yazı kalır
adam: bunlar niye bu kadar pahalı!
tezgahtar: efendim?
a: niye bu kadar pahalı bu? 11.5 lira diyor (bi sandvici gösterir).
t: evet efendim ama…
vakitlerden gecenin bi yarısıysa ve güneydoğu’da bir askeri havaalanı ile sivil havaalanının kesiştiği noktada, polis bariyeriyle kapatılmış yolun hemen yan tarafında, tekin olmayan bir mahallenin orta yerinde herhangi bi nedenle bulunuyorsanız ve de 3 sap insansanız, hele bi de arabanızda bol miktarda bilgisayar, telefon ve anten varsa; kenara çekip, motoru durdurup, farları söndürüp 20 dakika boyunca sessiz sedasız, öylece beklemeyin.. her an nereden çıktığını anlamadığınız polisler etrafınızı sarabilir zira… 🙂
goril ve şekspir devrini kapatıyorum.
ters evrim olur belki diye okkaa bekledim, bi şey olmadı. demekki yalan bu evrim mevrim hikayeleri..
şimdi sağda solda devrim yapıp, bitiriyorum bu gorilli-şekspirli dönemi, varsa yoksa devrim..
çok güldüm buna:
…
kadın – senin hiç inancın yok mu yahu?
adam – olmaz mı!? dini bütün bir materyalistim ben!
…
ecnebi şarkılardan uzak durmak eyi değilmiş, böyle şeyler de kaçıyor aradan o zaman..
gün geçmiyor ki kamera ve/veya mikrofon görünce dili dönmeyen/çok dönen, mala bağlayan, afallayan/afallatan, uçup giden, saçmalayan, çıldıran biriyle karşılaşmayalım..
işte bu güzel insanların en güzellerinden bi seçki:
bendeki yeri apayrı olan, ‘kısa ve öz’ ak amcamızla yapayım açılışı:
sitem
önde zeytin ağaçları arkasında yar
sene 1946
mevsim
sonbahar
önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim
dalları neyleyim.
yar yollarına dökülmedik dilleri neyleyim.
süper bi şey keşfettim.. arapça, türkçe, yunanca ve ingilizce şarkılar söyleyen the devil’s anvil adlı bi grup.. bütün şarkılarını aşağıdaki kutuda dinleyebilirsiniz.. grup lübnan asıllı, albümü(hard rock from the middle east) newyork’ta yapmışlar; 1967 tarihli bi albüm olmasından kaynaklansa gerek, pek bi anadolu rock tadında..
içime bi şair kaçtı gine..
ben bu kadar uzun süren bi taşınma ve yerleşme işi daha görmedim arkadaş..
hazır işte yoğunluk azalmışken, ev bulayım taşınayım dedim amma bi uzadı bi uzadı ki..: