üsküp – çukurpınar doğa yürüyüşü

başlığımızın uzun versiyonu: üsküp – çukurpınar doğa yürüyüşü ve sabahattin ali’iyi anma

rüzgârı saymazsak çok güzel bir bahar havasında yürüdük. parkurumuz genellikle çok güzeldi. mavi gökyüzünde hızlı hareket eden pambık bulutların yeryüzünde dans eden gölgeleri, çayırların/ekinlerin pasparlak yeşile kesmiş manzaraları… hele kızılcıkların sarı çiçeklerinin patladığı bir dere kenarı yolu vardı ki tadından yenmezdi..

Continue reading

işe yarar bir şey

pek beğendiğim bir film oldu ‘işe yarar bir şey‘.

filmden bahsedilen her yerde, iki satırlık yazılarda bile mutlaka şiir, şiirsel, şiir gibi, vb. ifadeler geçiyor çünkü şiir zaten başrolü paylaşacak kadar yer alıyor filmde. zeminini hazırladığıma göre artık filmin âdeta şiir gibi olduğunu söyleyebilirim çekinmeden.. tıssıs. bunun yanında, filmin yarısının bir eski tip tren yolculuğundan oluştuğunu ve görüntü yönetiminin de filmin şiirselliğini katladığını söylesem, herhâlde akıllarda, her yerinden cıvık cıvık romantizm akan bir film canlanır amma lakin ki bu film öyle bir film değildir. öyle olmaması da yönetmeni pelin esmer‘in becerisi olsa gerek.

Continue reading

the dø / tıs tıs tıs

yine bir uyku açmalık sabah şarkısı, yani en azından benim için :p
gerek tıslamalarıyla, gerek bulutlarıyla/ağaçlarıyla, gerekse flare/bokeh gibi çekim şirinlikleriyle; türlü güzelliklerle dolu bir klip; yani sadece dinlemelik değil, izlemelik de aynı zamanda.

the dø grubunun 2 parçasından oluşan bir ‘take away show / la blogothèque‘ kaydı imiş bu performans, benim her sabah bir doz aldığım kısmı ise ilk parçası: despair, hangover & ecstasy.