Kategori: geçmiş zaman olur ki
vay anas…!
…tasia vay! ve nihayet anastasia yorulur, vazgeçer. çok şükür. beş yıl evvel başlamayacaktı o maceraya dediydim ben amma dinleyen kim?!
sonu biraz zorlama gibi geldiyse de genel olarak iyiydi deyip kapatıyoruz ‘prenses anastasia‘ defterini. devamını oku
bir şuh-i sitemkar
ne diyor ozan:
‘canlanıp yâdıma geldikçe o şen hatıralar
seni ruhum, seni gönlüm, seni sinemde arar.’
gelin / kiraz / ölüm
bir gelin kiraz yıkarken
gün olur biz de göçeriz.
ardımızdan bizim de ağlayanlar bulunur
ne gün sayarım artık ne otobüs saatlerini düşünürüm
ötelere usulcacık yürürüm.
adı gürbüz’dü, yazı yazardı diyenler çıkar
gün olur biz de göçeriz
…
ama öyle baş köşede değil
ben, helva yiyen bir yetime bakarken ölmeliyim
veya bir fidan dikilirken
vakit akşam olmalı ya da az evvel
önüm sıra sevdiklerim geçmeli. sonra,
seni sevdim diyemediklerim.
bir gelin kiraz yıkarken ölmeliyim
sitem – bedri rahmi eyüboğlu
sitem
önde zeytin ağaçları arkasında yar
sene 1946
mevsim
sonbahar
önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim
dalları neyleyim.
yar yollarına dökülmedik dilleri neyleyim.
hüsne mağrur olma ey yüzü mâhım – seyrani
hüsne mağrur olma, ey yüzü mâhım
niceler yokuştan inişten geçti
kâr etmedi sana feryâd ü âhım
tîr-i âhım kûh-ı keşiş’ten geçti
deyiş – erzurumlu emrah
deyiş
dedim: dilber, sen de sevdakâr mısın?
dedi: senden evvel nâra ben yandım.
dedim: doğru söyle, bana yâr mısın?
dedi: sadık yârim, gönülde andım.