belgesel izlemeye nasıl heveslendiğimden daha önce bahsetmiştim. iyi ki de heveslenmişim, iyi ki de kadıköy’deki gösterimden zeki arkadaş haberdar etmiş beni, zira documentarist 2012 kapsamında izlediğim filmler arasında ‘telvin‘ de vardı. film, erkan oğur, turgut alp bekoğlu ve ilkin deniz ‘in telvin adı altında beraber müzik yaptıkları grubun ve yaptıkları müziğin hikayesini anlatıyor. kelime anlamı renkten renge geçiş olan telvin sözcüğünü; müziklerindeki değişimi, daha doğrusu müziklerindeki halden hale geçişi adlandırmak için kullandıklarını belirtiyorlar. film, fragmanından da az çok anlaşıldığı üzere doğadaki bu renkten renge veya halden hale geçişleri anlatan birçok güzel görüntüyle, bunlara eşlik eden telvin müzikleriyle ve sanatçıların müziklerini anlattıkları samimi ve doğal konuşmalar eşliğinde ilerliyor. erkan oğur hayranlarına, denk geldikleri ilk fırsatta izlemelerini öneririm.
‘yalnızlığın iki yüzü‘ ve ‘bir aylak adam‘ da izlediğim diğer filmler. ilk film, bir gölün ortasındaki bir adada yalnız yaşayan bir anne ve kızının hüzünlü hikayesini, ikincisi ise bir grup aylak adamın boş-beleş geçen yaşamlarını, aralarından biri üzerinden, murat üzerinden epeyce eğlenceli bir şekilde anlatıyor.
telvin – fragman: