evet, iç anadolu turu.
yaptık, pişman değilim, bir daha yapmam.
adına, ‘iç anadolu bilinmeyen/tanınmayan şehirler turu’ ya da ‘iç anadolu keşif turu’ veya bizim aramızda kullandığımız başka bir şey de denebilir, tıssıısı. zira amacımız; zaten çok bilinen ankara, kayseri, sivas gibi iç anadolu şehirlerini görmek değil, pek bilinmeyen hatta varlığından şüphe edilen ‘o’ şehirleri görmekti.
ve o şehirler: çankırı, çorum, yozgat, kırşehir, kırıkkale. bu şehirleri art arda sayınca beni bir hafif gülme alıyor, nedense. 🙂
3 gün / 5 şehir / 7 kişilik gezi için ana planımız; şehir merkezlerinden ayrılmadan, bu kentlerde ne var, ne yok diye şöyle bir bakıp çıkmaktı. baktık çıktık; hiçbir şey yokmuş! 🙂 çok şaşırmadık. sadece, şehirlerin beklediğimizden büyük ve birkaçının iyice ‘kentleşmiş’ (park,yol,vs.) olması şaşırttı bizi; kıyıda köşede kalmış ilçelerinki gibi ‘döküntü’ bir görüntüyle karşılaşırız diye düşünmüştüm.
ana plan dışına çıktığımız da oldu yer yer; çankırı’da, çorum’da ve yozgat’ta iyi yemekçilerde yemek yedik ki ilk planımızda iyi yemek kovalamak yoktu; çorum müzesi‘ne gittik; kırşehir’de 5 yıldızlı bir otelde kaldık, hatta otelin termal havuz, club gibi olanaklarından da faydalandık. (otelin ilk birkaç saatinde kırşehir’de olduğumuzu unuttuk neredeyse ama club’a girince, gerçekler yüzümüze bir tokat gibi çarptı.)
anlatacak pek bir şey yok bu geziyle ilgili ama yine de bir miktar fotoğraf kaldı elimde hatıra tadında :p
iç anadolu’nun bilinmeyen şehirlerini gezip görme fikri sizi de cezbettiyse ve yakacak 3 değersiz gününüz varsa, ayrıntılı planımızı inceleyebilir, indirebilirsiniz;
not 1: hayır, ağır işsiz falan değiliz; biraz maceraperestiz, o kadar :p
not 2: amaç, arkeolojik zenginlikleri görmek değildi; bu açıdan bakınca şehirlerin çoğu ‘dolu’ sayılır.
güzel özet, siteme aynısını koyabilir miyim ?
kaynak belirtmek şartıyla olabilir metehan bey :p
Siteniz mobil friendly mis. Androidde açılıyor. Ayrıca ben tekrar gitmek istiyorum. Özledim. Kırşehirdeki beni kovalayan amcayi. Kilabi, Çankırı’da bizi trolleyen yemekciyi, corumun meydanını, Kırıkkalenin sadeliğini ve şehirde hiçbir şey olmamasını özledim. Tam kafa* dinlenilecek yerler. Memleketini tanıyor insan böyle gezilerle. Önemli olan herkesin gittiği yere değil herkesin hayal bile edemedigi yerlere gitmek değil midir zaten hayatın amacı.
son cümlenizi çok beğendim yılmaz bey, tweet atabilir miyim?
kırşehir’deki astronomi müzesi/parkı ve ilk kez fotoğraf makinesi gören dayı, çankırı’daki yemekçinin ‘şekeri alınmış pirinç’ esprisi, çorum’daki adamlar meydanı, yozgat’tan aldığımız süpürge (ne oldu ona sahi?), kırıkkale’de dönüp durup aynı caddeye çıkmamız… bunlar hep tatlı anılar olarak yer tutacak zihnimizde…
bknz: http://www.metehanyildiz.com/?p=249