gelin / kiraz / ölüm

bir gelin kiraz yıkarken

gün olur biz de göçeriz.
ardımızdan bizim de ağlayanlar bulunur
ne gün sayarım artık ne otobüs saatlerini düşünürüm
ötelere usulcacık yürürüm.
adı gürbüz’dü, yazı yazardı diyenler çıkar
gün olur biz de göçeriz

ama öyle baş köşede değil
ben, helva yiyen bir yetime bakarken ölmeliyim
veya bir fidan dikilirken
vakit akşam olmalı ya da az evvel
önüm sıra sevdiklerim geçmeli. sonra,
seni sevdim diyemediklerim.
bir gelin kiraz yıkarken ölmeliyim

devamını oku

çay

demem o ki, bana düzenli çay servisi yapanın kırk yıl kölesi olurum.

bkz.: ofiste sürekli çay servisi yapan birinin olması.

bkz.2: çay getiren ablanın bi süre sonra tek şeker getirmesi.

bkz.3: çay getiren ablanın bi süre daha sonra şekeri koyup karıştırıp getirmesi.

öğüt

vakitlerden gecenin bi yarısıysa ve güneydoğu’da bir askeri havaalanı ile sivil havaalanının kesiştiği noktada, polis bariyeriyle kapatılmış yolun hemen yan tarafında, tekin olmayan bir mahallenin orta yerinde herhangi bi nedenle bulunuyorsanız ve de 3 sap insansanız, hele bi de arabanızda bol miktarda bilgisayar, telefon ve anten varsa; kenara çekip, motoru durdurup, farları söndürüp 20 dakika boyunca sessiz sedasız, öylece beklemeyin.. her an nereden çıktığını anlamadığınız polisler etrafınızı sarabilir zira… 🙂