iş merkezi çatısındaki varoş ?!

gördüğüm rüyayı, rüyamda başka birine anlattığım için sanırım, bu defa yeterince ayrıntılı hatırlıyorum. rüya içinde rüya mı gördüm yoksa rüyanın asıl hikayesi sona erdikten sonra mı başka birine anlatıyordum, emin değilim.

çalıştığım iş merkezinde, genellikle yemek saatlerinde kullandığımız asansörlerden biri bugünkü rüyamda başrol oyuncusuydu. bildiğin asansör tarafından kaçırıldım 🙂 çok insan trafiği varken, arada çaktırmadan yük asansörünü de kullanıyoruz daha erken geliyor diye. işbu rüyada, yine bir gün yemekten dönerken yük asansörünü kullanıyorum tek başıma ki gerçekte yalnızken kullanmam onu. neyse, bu asansörün kapısının tam kapanmaması ve sensörünün kapıdan daha içeride bir yerde olması gibi sorunları var(yük asansörü ya!), yani kapının tam kapandığından emin olmalı ve kapıya yakın durmamalısınız bu asansördeyken yoksa hareket etmez. devamını oku

n’aptın müdür?

n’apalım müdür?! gezdik tozduk.. istanbul’a kar yağdı, gönlü kalmasın diye sokağa döküldük gecenin bir yarısı.. ismail abi‘ye özenip gemilere el salladık, düdüklü tencerede yemek yapmaya mercimek çorbasıyla giriş yaptık 🙂 izmit’le aramız açılmasın diye ziyaret ettik ve fakat işe yarar bir fotoğraf çıkaramadık 🙂


 

tems investigation – connectable devices

tems investigation  ile çalışabilen cihazların sürüm bazlı listelerini aşağıdaki kutucuktan indirebilirsiniz. Şimdilik sadece şu sürümler için listeler mevcut:  tems investigation 9.1.4,  tems investigation 10.0.3,  tems investigation 10.1,  tems investigation 10.1.1, tems investigation 11.0.

tems investigation connectable devices lists for versions  9.1.4, 10.0.3, 10.1, 10.1.1, 11.0  can be downloaded from the box below. devamını oku

bu dağlarda bin kere ölmeden bir kere dirilemezsin…

öldürdükçe daha kötüsünün geldiğini gördü memed; artık bunu ilk farkettiği zamanki kadar yormuyordu kafasını. bunu bile bile mücadeleye devam etmeyi kabullenmişti. bir efsaneye dönüşerek ezilenlerin umudu haline gelmişti; köylüler bu eşkıyayı yücelttikçe yüceltmiş, ermiş mertebesine çıkarmışlardı. ince memed, köylünün bir jandarmadan, bir eşkıyadan yana olan tavırlarının değişip, artık ölümleri pahasına da olsa memed’den/umuttan yana olduklarını görünce, iyice ezilmeye başlamış, neredeyse hiç sorgusuz bir şekilde mücadeleye devam etmeyi benimsemişti. devamını oku

ve sonunda dener memed..

abdi gider hamza gelir, ağalar/beyler bitmez diye bellemişti memed; haklıydı da, çiçekli mahmut ağa’yı öldürmüştü ama şimdi de şakir bey’in zulmüne tanıklık ediyordu ince memed…

gider mi gitmez mi diye merak ederken, kendiyle sayısız mücadelesinden birini kazanır ve gitmeye karar verir memed… küçük bir ihtimal de olsa belki içindeki kurt uslanır da rahat bırakır onu diyerek; o çok istediği deniz kenarında, portakal bahçesi içindeki evlerden birine yerleşir memed, seyran’ı ve hürü ana’sıyla beraber. her şey yolunda gider başlarda, her günleri cennetten çıkma gibidir. bütün kasaba alışır memed’e ve ailesine. seyran ve hürü ana bütün günlerini, onu daha mutlu etmeye harcarlar. devamını oku

2012

merhaba 2012.

2011, bol yurtdışı seyahatli bir yıl oldu benim için. 2010 ise bol yurtiçi seyahatli olmuştu. umarım sen de cömert davranırsın seyahat konusunda(iş amaçlı olmazsa daha bi memnun olurum). başkaca da ciddi bir beklentim yok senden.

oldu. iyi günler.