Kategori: istanbul
kadıköy/üsküdar sokaklarında – 2
kadıköy, üsküdar, eminönü, fatih, karaköy, beyoğlu sokaklarında çokça yürürüm. bu yürüyüşlerimin bazılarında fotoğraf da çekerim. son zamanlarda ise bu fotoğrafları genellikle filmli-analog-manuel-vintaj-karizmatik kameram canon ae1 program ile çekerim. bu fotoğrafları genellikle paylaşırım. yine kadıköy ve yine üsküdar sokaklarında yine bolca yürüdüğüm ve yine fotoğraf çektiğim için yine paylaşıyorum:
polonezköy tabiat parkı doğa yürüyüşü – 2
yine bir gün yürüyoruz ormanda arkadaşlarla…
hazır polonezköy’de bir deneme turu yapmışken, neden abartıp da art arda her hafta yürümeyelim ki dedik; bir kez daha tabiat parkı‘nın yolunu tuttuk fakat bu kez sadece kolay, yürüyüşe özel düzenlenmiş parkuru ve devamındaki sessizlik zonu adlı bölgeyi yürüdük.
hava, yürüyüşe oldukça uygun; ışık, sonbaharın renklerini iyice ortaya çıkaran ayardaydı; kısacası, her şey yolundaydı. devamını oku
bahçeköy belgrad ormanı doğa yürüyüşü – 6
başlıktan da kolaylıkla anlaşılabileceği üzere daha önce defalarca yürüdüğüm belgrad ormanı‘nın yine bahçeköy kısmında ve yine kadim bir yürüyüş arkadaşım olan metehan‘la beraber yürüdük* bir kez daha.
sonbahar renkleri henüz ormana hâkim değil.
ikinci mahmut göleti‘nde su yok! komple yok! sebebini bilmiyoruz ancak bakım/temizlik gibi bir durumdan ötürü boşaltıldığını tahmin ettik (uydurduk).
ağaçlardan palamut yağıyordu, kafalarımızı zor koruduk, tıs.
8-10 çeşit/renk mantar gördük.
mantar peşinde gezen genç-yaşlı poşetlilere (bim, migros, vs.) rastladık.
grubunu bulmaya çalışan bir yürüyüşçüyle, mantarlı pilav sohbeti yaptık ayaküstü. devamını oku
büyükada/heybeliada – doğa/şehir yürüyüşü
birkaç ay önce metehan ile beraber, ilk olarak büyükada‘da başladığımız ada gezmelerine/yürüyüşlerine, heybeliada‘da devam ettik:
- büyükada’da fayton güzergahları at ve at pisliği kokuyordu.
- büyükada’nın ormanlık/çalılık alanında sülün görmüştük.
- heybeliada’da değirmenburnu tabiat parkı‘na girişin yayalar için bile ücretli (6tl) olduğunu öğrendik, buna gıcık olduğumuz için girmedik.
- heybeliada’da, adı ‘terki dünya‘ olan bir küçük manastır gördük. isim, bir ibadethaneye çok uygun değil mi, terki dünya, tıssıs.
kadıköy/üsküdar sokaklarında sıradan günler
gün geçmiyor ki sokakta fotoğraf çekerken, birileri tarafından, “çekme, çekemezsin, kimi çekiyorsun, niye çekiyorsun, sen beni mi çekiyorsun, ne oluyor ne çekiyorsun burada?” şeklinde uyarılmayayım. halkımız, sokak fotoğrafçılığında gelişmeme engel olmaktaki kararlı ve ısrarcı duruşunu koruyor. en son olayımı kadıköy’de yaşadım; bu kez de dayak yemeden atlatmayı başardım, ayrıntılarını yazmayacağım..
uğruna dayaklardan döndüğüm sokak fotoğrafçılığımın son ürünleri ise şunlar:
teknik bilgi sevenler, flickr’daki albüm ve fotoğraf ayrıntılarında serbestçe boğulabilirler.
yeni bir filmli ile ilk denemeler: nikon n65
nikon n65: taşınma işlerim sırasında, eski evimi toparlarken bulduğum, nedim arkadaşımdan kalma bir filmli fotoğraf makinesi.
nikon n65: nikon’un son model amatör analog makine modellerinden biri. bu tür bol ayarlı, türlü çekim/pozlama/netleme modları olan slr modeller; dijital döneminin hemen öncesinde, analog devrinin geldiği son noktadaki makinelerden. dijital bir sensör aracılığıyla dijital bir karta kaydetmek dışında, neredeyse ilk dijital slr makinelerdeki tüm özellikler bunlarda da var.
ee böyle sürpriz bir makinem olmuşken durur muyum ben de, zaten canon ae-1 ile heveslenmiştim son zamanlarda filmli çekimler yapmaya; bir film de bu makineye takıverdim ve test etmek için düştüm sokaklara: devamını oku
darlık barajı doğa yürüyüşleri
madem yürüyüş sezonunu açtım, o zaman neden peş peşe, pestilim çıkana kadar yürümüyorum ki diyerek son 10 gün içerisinde 2 kez darlık barajı bölgesinde yürüdüm, bu kez arkadaşlarla.
ilkinde, yaklaşık 13km’lik orta uzunlukta diyebileceğim bir yolu yürüdük:
taşınma işleri: yeni adres, yine ümraniye!
‘her beyaz yaka bir gün ümraniye’yi tadacak‘ kuralına uymak için istanbul’da çalışmaya başlar başlamaz ümraniye‘de ev tutmuştum zaten ama oradan taşındıktan bir süre sonra ortamı çok özlemiş, madem oturma fırsatım yok, en azından -havasını solumak için- orada çalışayım diyerek ümraniye‘de işe başlamıştım… gel zaman git zaman, bunun da bana yetmediğini fark ettim ve sonunda bir çılgınlık yapıp yine ümraniye’ye taşındım! evet yeni adresim, yine ümraniye! hadi bakalım…
fatih sokakları – süleymaniye / beyazıt / sirkeci
yine bir gün elimde filimli makinemle sokaklardayım…
balat ve sirkeci’de, canon ae-1 program‘ın ilk testleri için daha önce de gezmiştim.
hatta balat’ın üst tarafında, ‘kariye müzesi’ dolaylarında da daha önce telefon kamerasıyla fotoğraf zorlamalarım olmuştu.
devamını oku