yıllarca dibinde yaşayıp, aşağıdan aşağıdan;
orada bir tepe var uzakta
keltepe’dir o
kartepe’dir o
tepemizdir o.
duygusuyla izleyerek yetindiğim kartepe‘nin zirve noktasına yürüdüm bu kez gündoğarken yürüyüşçüleriyle. zirve o kadar yüksek ki yıllar içerisinde tv vericileri, baz istasyonları gibi kuleler bitmiş burada.. sisli bir gün olduğu için tepeden manzarayı pek göremedik. manzarasız olmasının yanında güzel de soğuk yedik, yoo iyi soğuk vardı tepede.. işin doğrusu zirvenin pek bir numarası yoktu. sis bir ara müsaade edince çok güzel sonbahar renkleri gördük ama neyse ki..
kuzuyayla‘dan kartepe’ye çıkan parkurun asfalt kısmını da atarsak, geriye kalan şeyler güzeldi. sis, sonbahar renkleri, hava… yemiş yoktu bu sefer güzergahta, yemiş de olaydı.. gerçi araçla geçtiğimiz yerlerde, evlerin bahçelerinde hurma ağaçları bayağı coşmuştu fakat göz hakkımızı almaya durmadık.. (bu sene güzel hurma yapacak belli ki)
yaklaşık 4.5 saatte yaklaşık 13.5km yürüdüğümüz parkur;
ve yine aynı tarzda sonbahar fotolarım.. al ağaçları arkaya, al modeli kadrajın kenarına, aç diyaframı, bas deklanşöre; al sana bokehi coşmuş foto! (sıkıldım mı ne bu sonbahar arkaplanlı fotolardan)
yoo yoo , güzel yürüdük: yorulmadan böyle tatlı tatlı yürüdük..
birazcık yorulsaydık ama en azından..
zorunda mıyız?
değiliz.