gökçeada‘yı sevdiğimi daha önce söylemiştim. onu söyledikten yaklaşık 1,5 ay sonra bu kez perseid meteor yağmuru izleme odağıyla tekrar gittik ada’ya fakat gezintrek ile değil, arkadaşlarla. perseid izleme girişimlerimden ilki pek verimli geçmemişti ama bir fotoğraf elde edebilmiştim; ikincisi ise hiç verimli geçmemişti ve sonuncusu ise izleme açısından oldukça verimliyken fotoğraf açısından hiç verimli geçmedi çünkü rüzgâr, evet rüzgâr, bir rüzgâr ki sormayın ey halkım, bir rüzgâr ki yerden çakılları alıp alıp yüzümüze çarpıyordu… rüzgâra direnerek izlediğimiz perseid yağmurunda, meteor görme yarışına tutuştuk ve ben kendim 2. olurken, mete arkadaşım şampiyon, yılmaz arkadaşım ise üçüncü oldu.
perseid macerası dışındaki zamanımızı ise rum köyleri‘ni gezerek geçirdik yine. köyler arasında ilgimi en çok çeken dereköy‘de rahat rahat fotoğraf çekme fırsatım da oldu bu kez, hem de filmli makineyle çektim fotoğrafları… tepeköy‘de ise bir hristiyan törenine denk geldik ama bir bayram mı, bir anma mı, bir kutlama mı ne olduğunu anlamadık, öğrenmedik. ilgisizliğimden şu an biraz utanma hisseder gibiyim. neyse.. tören için köy meydanına birkaç büyükbaş hayvan getirildi, dini liderler eşliğinde dualar edildi, -sanırım- hayvanlar kutsandı ve sonra -muhtemelen- kurban edilmek üzere başka bir yere götürüldüler.. güzel/şık giyimli topluluk ise bir süre daha meydan-kilise civarındaydı.. şahit olduğumuz kısmın özeti bu.
uğurlu plajı / gizli liman bölgesinden meteor izlemek için konuşlandığımız tepeye yürüdüğümüz parkur kısa bir doğa yürüyüşü rotası sayılır:
?