dil kuşu

çok sevdim.

tülin özen‘in önemli bir konuyu tek başına sahnelediği iyi bir oyundu. oyun, adından da anlaşıldığı gibi tamamen ‘dil’ ile ilgili. dilin kayboluşu, kurtuluşu, birleştiriciliği…
oyunculuğuna zaten hayranız, masal anlatıcılığına(çîrokbêj) da hayran kaldık tülin özen’in.
ışık efektleri/oyunları da muhteşemdi.

tiyatro: şermola performans

mezarsız ölüler

sevdim sayılır.

çarpıcı bir oyundu. konu ilgimi çekti. dekor/ışık oldukça iyiydi.
sanırım oyunculuklar içime tam sinmedi. sahnede gördüklerim, duyduklarım, yaşananlar daha çok sarsabilmeliydi; eksiğin ne olduğunu tam anlayamasam da bir şeyler tam olmamış gibiydi.
öncesinde tanıtım metni okunmalı.
– kan, işkence, çığlık içerdiği bilinmeli –

tiyatro: tatbikat sahnesi

yedigöller gezisi

yedigöller milli parkı diye bir yer varmış, gitmeden bir süre önce haberdar oldum. bir amatör fotoğrafçı olarak çok ayıp etmişim şu ana kadar bilmemekle, gitmemekle..

‘en azından orta uzunlukta bir yürüyüş de yaparız göllerin çevresinde’ niyetiyle gittik fakat vakit yetmedi. öğleye doğru bölgeye vardığımız için hava kararana kadar gölleri anca gezebildik. yedigöller bölgesinin tamamını gezmek ve aynı zamanda ‘bir miktar’ fotoğraf çekmek için sabahın erkeninden varmak gerek bölgeye.. devamını oku

osmaniye-akçat doğa yürüyüşü

kestane. incir. muşmula. akçat doğa yürüyüşünün mevsim meyveleriydi.

sonbaharın ilk doğa yürüyüşüne, gündoğarken grubunun karamürsel sırtlarındaki osmaniyeakçat(başdeğirmen) güzergahında katıldım. yaklaşık 19km yürüdük sonbaharın değişmeye başlayan renkleri arasında. kestane avcılarıyla dolu ilk birkaç kilometreyi -araçlardan ötürü- ve son birkaç kilometreyi -asfalttan ötürü- saymazsak güzel bir güzergahtı. devamını oku

a6000 / jupiter-9 / yeğenler

yeni makine(sony a6000) aldıktan sonra manuel lens hevesim yine depreşti, hiç durur mu! hazır ‘aynasız fotoğraf makinelerinde lens çeşitliliği az‘ bahanem de varken, ilk manuel lensimi(jupiter-9 85mm f2) alarak başladım odaklamayla göz yormaya. neyse ki netleyebilsen bi güzel, netleyemezsen ayrı bi güzel fotolar çıkabiliyor bu camlardan. ya da bana öyle geliyor..

sony a6000jupiter-9 85mm f2  ikilisiyle ilk çekimler ya da test çekimleri diyebileceğim bir seçki veya ‘yeğenler büyüyor‘ temalı bir albüm: devamını oku

hayvan çiftliği / napoléon

ütopya/distopya dünyasından elime aldığım son roman, meşhur bir sosyalizm eleştirisi olan ‘hayvan çiftliği‘ idi, bir solukta sonuna vardım diyebilirim. hikayenin özeti; efendi‘nin sömürüsüne başkaldırarak çitlik yönetimini ele geçirip devrim yapan hayvanların, bir süre sonra domuz önderleri napoléon‘un sömürüsüne maruz kalmaları; üstelik eski efendi’ninkinden daha şiddetli bir sömürüye…

şu kısa bölümse nedense pek dikkatimi çekti; zaman/mekan bağımsız, evrensel ve şuursuz bir  iktidar yalakalığı  ve  iktidar kibrinin  olduğunu, hep de olacağını özetliyor gibi: devamını oku

belgrad ormanı doğa yürüyüşü

niyet; erikli yaylası/şelalesi yürüyüşü, kısmet; belgrad ormanı üç gölet yürüyüşü.

erikli organizasyonu iptal edilince, vurdum kendimi belgrad ormanı yollarına(metro+otobüs ile evden 1 saat sürüyor ayıptır söylemesi). ana girişten geçtikten sonra gördüm ki yol ikiye ayrılıyor; daha önce gittiğimiz yürüyüş/koşu parkurunun nerede olduğunu, arkamı dönüp kapıdaki görevlilere sormak yerine 5-10 dakika boyunca telefonda harita kurcaladım, hatırlamaya çalıştım; en sonunda yollardan birini seçtim, yanlış olanı 🙂 devamını oku