plaza tuvaletleri: bir beyaz yaka derdi

 

“bir modern plazanın, içinde barındırdığı envaitürlü beyaz yaka canlısına verdiği değeri anlamak istiyorsanız, tuvaletlerine bakın.”
adil ekin.
madenler, 2018.

 

 

bana bu -çok affedersiniz- boktan yazıyı yazdıran ana unsur, neredeyse tanıdığım her ofis çalışanının, dışarıdan ultra mega süper modern görünen, şekilli şukullu, filmli camlı dev plazaların, yani beyaz yaka cinsinin habitatları başında gelen bu ofis binalarının ortak tuvaletlerinden, türlü sebeplerden ötürü şikâyetçi olması. ben de hem kendi gördüklerimi hem yakın çevremden duyduklarımı artık toparlayıp, takipçilerimle (yaklaşık 2-3 kişi) de paylaşmalıyım diye düşündüm ve de maalesef uyguluyorum tam şu anda.

 

derlediğim (tıısıs) sorunların başında, plaza tuvaletlerinin çoğunlukla kabin tipi tuvaletler olması geliyor. yaygın kabin tipi tuvaletlerin ortak özelliklerinden bazıları şöyle:

  • duvarları yoktur. duvar yerine, içerideki sakini, yanı başındaki sakinlerden ayıran paravan yapılar vardır. paravan genellikle, sunta/kontrplak diye tabir edilen, olabildiğince ince bir malzemeden mamuldür.
  • kabin çeperlerini oluşturan bu kontrplağın ise yaygın bir özelliği, tavana ve zemine dokunmamaya ant içmiş olmasıdır. yerden 10-30cm yüksekten başlayan kontrplağın, tavana ulaşmak gibi bir gayesi de hiç mi hiç yoktur.
  • kabin dardır aynı zamanda çünkü plaza arsası pahalı bir arsa tipidir; sırf hacet görmeye, öyle ferah alan ayrılması finansal açıdan çok mantıksız olmaz mıydı sizce de?
  • kabinin kendi başına dar olmasının yanında, wc/lavabo genel alanı da dar olmalıdır ki bir tuvalet, plaza tuvaleti unvanını tam olarak hak edebilsin.

 

tuvalet/lavabo için ayrılan toplam alanın makul boyutları sayesinde, siz bu alana sırf elinizi yıkamaya girmişseniz bile, hemen bir adım ötedeki iş arkadaşınızın tuvalet aksiyonunu nasıl aldığına şahit olabilirsiniz ses ve koku alma organlarınız aracılığıyla:

  • kimi beyaz yaka türlerinin, lavaboyu kullanırken nefeslerini tutmaktan, zamanla havasız ortamda da yaşayabilecek şekilde evrildikleri görülmüştür.
  • kimi türlerin ise ses/koku analizinden kimlik tespiti ya da en azından iyi düzeyde karakter tahmini yapabildikleri kayıtlara geçmiştir.
  • hemen yan kabindeki sakinin telefonda kiminle/ne konuştuğu, hangi oyunu oynadığı, öğle yemeğinde ne yemiş olabileceği gibi ayrıntılar da beyaz yaka tarafından tahmininde uzmanlaşılmış konular arasında yer almaktadır.
  • yan kabindekinin bir at veya manda olabileceği konusunda aşırı ısrarcı davrananlar, iş arkadaşlarını içi çürümüş olmakla suçlayanlar gibi başka başka beyaz yaka davranışları da görülmüştür.
  • zeminden tavana kadar çıkan duvar gibi duvar ve kapı gibi kapı yerine kabin yapısı tercih edilerek, ortam kokusunun sürekli canlı tutulması da sağlanmaktadır. böylece plaza çalışanı, nerede bulunduğunu bütün benliğiyle, kesintisiz bir şekilde hissetmektedir.
  • kokunun sürekli canlı kalmasını sağlayan diğer önemli etkenlerden biri, neredeyse hiçbir zaman hiçbir yerde doğru düzgün çalışmayan havalandırma sistemleri; bir diğer faktör ise kimi plazalarda tuvaletlerin kapasite üzerinde kullanılması ya da -belki de daha doğrusu- ofislerin kapasite üzerinde kullanılmasıdır (bkz: plaza arsasının pahalılığı maddesi).

 

kabin tipi tuvalet, bu özellikleriyle ses ve koku açısından âdeta şeffaftır. açık ofis mimarisinin verimliliği artırdığına dair düşüncenin, tuvaletleri de kapsadığı değerlendirilmiş anlaşılan: şeffaf çalışma ortamı ve şeffaf tuvaletle, çalışandan en yüksek verimin elde edildiği sihirli bir formül.. hem zaten, hayatlarının en önemsiz ayrıntılarından bile haberdar olduğunuz, dirsek teması mesafesindeki iş arkadaşlarınızın tuvalet performanslarından neden habersiz kalasınız ki…

 

Yorumlar