karabasan içinde karabasan

rüya içinde rüya, kâbus içinde kâbus görmüşlüğüm vardı; karabasan içinde karabasan da yaşadım, artık eksiğim kalmadı.

karabasanla muhabbetimiz çok eskiye dayanır.. ilkokul yıllarından hatırladığım nadir konulardan biri, o zaman da bana karabasan ‘gelmesi’ydi. o yıllarda yaşamış olduğuma dair kanıtlarımdan biri de bu konudur, zaten birkaç anı kırıntısı da olmasa, o yaşları yaşamış olduğuma kendimi ikna edemezdim, tıssııs. hoş, hafızamız/beynimiz bazen anıları tamamlayabiliyor ya da uydurabiliyormuş bir dereceye kadar, dolayısıyla bir şeyler hatırlıyor olmam da yaşamış olduğuma kanıt sayılmaz tam olarak. neyse, konu ‘var mıyım yok muyum‘ felsefesine dayanmadan bu kısmı kapatıyorum. devamını oku

rüyada dejavu

bir tenha sokağında karşılaştığım arkadaşımın dediğine bakılırsa, bu şehir berlin imiş. arkadaşımın da kim olduğu çok açık değil zaten, sesi çok tanıdık ama tipi değil. ama şehir tanıdık.

şehir çok tanıdık. biz şehrin ‘old city’ tabir edilen eski/turistik bölgesinde karşılaşıyoruz, daha ne oldu ne bitti demeden ağaçlara dalıp eriğe benzer bir şeyler topluyoruz, oraya has bir meyveymiş, çok methettiği için bozmuyorum yoksa tadı bir şeye benzemiyor. kendisi orada yaşadığı halde, muhit bana daha tanıdık geliyor. beni gezdirmeyi birdenbire kendine vazife sayıp, şurası şu, burası bu diye anlatmaya başlıyor ama götüreceği yerleri önceden biliyorum. devamını oku

bir rüyanın altyapısı

bu gece gördüğüm rüya, uyumadan önce nette okuduğum/izlediğim ve son birkaç gün içerisinde ilgilendiğim birkaç konunun iç içe geçmiş haliydi.

tekirdağ depremi ‘nin twitter yansımalarından yola çıkarak haarp ve her bir yanı denizlerle çevrili cennet yurdumuzun daha çok doğu tarafı ile o tarafta yer alan bazı ülkelerde gün içerisinde görülmüş ve ilk etapta tanımlanamamış olan gök cismi/olayı ile ilgili çeşitli haberler ve görüntüler arasında gezindikten sonra uyumam, sabaha karşı epeyce huzursuz bir vaziyette uyanmama neden oldu. devamını oku

uyanamamak

bu sabah saat 9’dan 10’a kadar yaklaşık 10 tane rüya gördüm ve hepsi de uyanmaya çalışmakla ilgiliydi 🙂

birinde bayağı giyinip hazırlanmıştım, çıkmak üzereydim ki saat çaldı, ‘gerçekten hazırlanmış çıkıyor olaydım ne olurdu’ diye dertlendim saatle uyanınca. birinde odadan çıkmak üzere kapıya yanaşırken, kapının altından ışığı görüp-ki ışık yanıyorsa başka biri ayakta demektir ve banyonun kullanılıyor olabileceğine işarettir bu- tekrar yatağa döndüm. birinde evden çıkmıştım ama uyuklayarak yürüdüğüm için yolu karıştırıp kayboluyordum… devamını oku

iş merkezi çatısındaki varoş ?!

gördüğüm rüyayı, rüyamda başka birine anlattığım için sanırım, bu defa yeterince ayrıntılı hatırlıyorum. rüya içinde rüya mı gördüm yoksa rüyanın asıl hikayesi sona erdikten sonra mı başka birine anlatıyordum, emin değilim.

çalıştığım iş merkezinde, genellikle yemek saatlerinde kullandığımız asansörlerden biri bugünkü rüyamda başrol oyuncusuydu. bildiğin asansör tarafından kaçırıldım 🙂 çok insan trafiği varken, arada çaktırmadan yük asansörünü de kullanıyoruz daha erken geliyor diye. işbu rüyada, yine bir gün yemekten dönerken yük asansörünü kullanıyorum tek başıma ki gerçekte yalnızken kullanmam onu. neyse, bu asansörün kapısının tam kapanmaması ve sensörünün kapıdan daha içeride bir yerde olması gibi sorunları var(yük asansörü ya!), yani kapının tam kapandığından emin olmalı ve kapıya yakın durmamalısınız bu asansördeyken yoksa hareket etmez. devamını oku